14 Şubat 2011 Pazartesi

SEVGİLİYE MEKTUP...

Dikkat: Aşağıda okuyacağınız yazı aşırı dozda romantizm falan içereceğinden bünyeye zarar verebilir, ona göre…

Sevgili bir türlü gelmeyi beceremeyen sevgili; sitemkar başlamak istemem ama yılların birikimi bir izin ver de içimi boşaltayım. Yıllar geçti hani nerdesin? Bu kadar kim bekler lan seni sevgili, adam olup çılgın, enerjik zamanlarımda neden gelmedin? Neyse belki bir bildiğin vardır. Şimdi sen gelmeden seni kırmak da olmaz. Efendi olmak lazım az.
Hani aşk tesadüfleri sever diyorlar ya bir türlü gelmeyen sevgili, bizim ki de sevmiştir belki tesadüfleri… Belki gençken Metallica şarkısında o çiş kokan barda ben başımı sallarken saçlarım senin oynaştığın hatunun yüzüne çarpmıştır. Olamaz mı olabilir bence… Birlikte bana küfretmişsinizdir, neden olmasın. Sayemde ortak bir şey düşünmüş olmuşsunuzdur. Bak bu kesindir işte. Misal gene gençlikte Bulutsuzluk Özlemi konserinde pogo yaparken ikimizde, benim boyum kısa ya sen beni ıskalamışsındır, olmuştur bu bence… Ben o gün beni baştan erkek zanneden kısa boylu bir ayıyla tanışmıştım çünkü… Sonra iki sene peşimi bırakmadı öküz. Hep böyle oldu hep öküzler beni buldu sevgili. Neyse… Sen de kim bilir ne aptal ve ergendin o zamanlar, iyi ki gelmemişsin o gün. Belki de sevgili, ayrı hastaneler de ayrı seneler de – sen benden büyük olmalısın, çünkü ben öyle istiyorum, siz biraz geriden geliyorsunuz ya ondan- aynı ebe doğurtmuştur bizi ve ardımızdan edilen her küfürde aynı ebenin kulakları çınlamıştır. Ama ebelerin hep kulakları çınlıyordur desen de haklısın be sevgili. Bak seni tanımadım daha ama sana hak veriyorum gördün mü? Bence beni kaçırmamalısın gelemeyen sevgili…
Belki de sevgili benim param bir şekilde sana hediye olarak dönmüştür, aşık olduğunu zannettiğin çirkin sesli bir karı sanki başka para yokmuş gibi benim paramla sana saçma sapan kokan bir traş kolonyası hediye almıştır. Ne alacak ki başka? Olamaz mı? Olur olur sen zevksizsin zaten bence, ama o karı daha zevksizdir kesin. Dur bak, benim ses tonum fena değil sevgili biliyor musun? Bir gün gelirsen senin için bir şarkı söyleyebilirim mesela… Hmmmm! Şeyi, ne bileyim duygulu bir şey işte, hıh buldum “Henüz 3 yaşında bir kardeşin var seni ondan bile kıskanıyorum” Hakkı Bulut şarkısı bu sevgili bilir misin? Bence bilirsin belki biz aynı mekanda ayrı salaklarla birlikteyken ikimizin aklından bu şarkı geçiyordur ve ne o salaklar ne de biz bunu bilmiyoruzdur- bilmemişizdir. Ben ce bunun da oluru var.
İnşallah adın Haydar değildir sevgili, lütfen olmasın… Olamaz mı? Olabilir ama olmasın işte valla baştan kaybedersin ben sana söyleyeyim. Sonra ben de senelerce gelmeyen sevgiliye mektuplar yazarım. Yazık bana, sakın Haydar olup gelme şöyle karizmatik bir Kerem ol ya da ne bileyim olgun bir Doruk ol. Ol da gel bence, olmadan gelme.
Belki de ben kocaman kız olduğum halde hala düşerken yanımdan öylesine geçmiş olan adam senin babandır. Olamaz mı olmasa keşke… Çünkü baban bir kadınla oynaşıyordu telefonda sevgili, hani sen de ona çekmişsen diye şey ettim ama… Neyse… Belki de benim babam o kaldırıma çıkarken gümbürtü şeklinde osurduğunda arkasından gelen kızlardan biri senin kuzenindi ve akşamına durumu sana şaşkınlıkla ve tiksintiyle anlattı. Olamaz mı? Bence babama özenmişsindir o gün, ama belli etmemişsindir. Ben olsam özenirdim çünkü.
Sokakta her başıma bir şey geldiğinde sen başka bir kadının peşine takılmışsındır belki. Ayrı mekanlarda ayrı acılar yaşamışızdır ama hep aynı küfrü etmişizdir. Benim balkondan düşürdüğüm saksı belki de senin dedenin fabrikasında üretilmiştir –inşallah öyledir zira bu kadar bekledim seni bari zengin ol- ve o saksının parçalarını ben sokakta ağlayarak toplarken sen babaannenin antika vazosunu futbol topuyla kırmış ve japonla yapıştırmaya çalışıyormuş olabilirsin. O gün gelip de çattığında, karşılaştığımızda ben hemen senin o olduğunu anladığımda- sen daha aymamış olacaksın ama normal erkeksin çünkü- hemen kendimi sana japonla iliştireceğim. Kopmamacasına… O futbol topunu patlatırcasına…İşte o gün olmasa da yakın bir gün de dedeni ve saksıları anacağız ve sen bana Japonya tatili hediye edeceksin belki de… Hiçbiri olmasa da bu olsun bari sevgili, çok görmek istiyorum Japonya’yı, bir kıyak yapıver yani..

Ben mektubumun sonuna gelirken sevgili sevgili belki sen de türk kahvenin son yudumunu içiyorsundur. Aman dikkatli iç boğulma sevgili, ben seni bekliyorum çünkü… Oha! ya 14 Şubatta kız istemeye gittiysen ve o kahveyse bu sevgili, boğul lan o zaman… Bana yar olmıcaksın madem kimseye yar olma…

Boğulmadıysan görüşeceğiz sevgili… Gelirsen bir gün seni çok sevmeyi planlıyorum. Öpeyim mi? Öpeyim ya… Öptüm valla… Hadi ben karaokeye gidiyorum belki ben Ajda’dan bir şarkı söylerken sen o mekanın önünden geçersin de gene karşılaşamayız… Bu da olur valla… Ama olmasa keşke yaş otuz oldu malum……

Hiç yorum yok: